BMW otomobillerinin tarihinde özellikle karanlıkta
bırakılmış bir dönem vardır: Doğu Alman BMW’leri dönemi…!!!
Bugün BMW tarihinde sözü hiç edilmeyen, adeta tabuya
dönüşmüş bir dönem bulunmaktadır. BMW otomobillerinin Doğu Almanya’da
üretildiği, hatta önemli bir kısmının Doğu Almanya’da tasarlandığı yaklaşık 10
yıllık, “kızıl karanlık” bir dönem…
Bunun nasıl gerçekleştiğini anlamak için, geriye dönüp
BMW’nin otomobil imal etme işine giriştiği döneme bakmamız gerekir…
Daha once uçak motorları ve motorsiklet üreten Bavyera –
Münih merkezli BMW firması 1928’de otomobil üretimine Eisenach’ta bulunan Dixi
Otomobil Fabrikası’nı satın alarak başlar. Bu fabrika o güne dek ürettiği Wartburg
marka otomobiller ile kendisine zaten belirli bir ün edinmiştir. 1920’lerde
Alman ekonomisinin kötüye gitmesi ile, Dixi fabrikası hayatta kalabilmek için
küçük ve ucuz otomobiller üretmesi gerektiğini görmüş ve 1927’de İngiltere’den
lisans alarak Austin Seven modellerini üretmeye başlamıştır.
1928’de fabrikayı BMW satın alır ve 1929’dan itibaren
üretilen Austin Seven lisanslı otomobiller BMW markasıyla ilk kez piyasaya sürülür. Bu araçlar Almanya’da
best-seller olur. Austin lisansı 1932’de sona erdiğinde ise, BMW tasarımı 3/20
piayasaya çıkar; bunu 1934’te BMW 309 izler. Bundan sonra BMW bu fabrikada, ‘sporty touring’ geleneğini başlatan
arabalar üretecektir: 315 (1934), 319 (1936), 321 (1938). En son çıkan bu 321
modelleri BMW’nin bugün bile kullandığı, alameti farikası haline gelmiş “double-kidney”
radyatör ızgarası şekline sahip olan ilk araçlardır. Fakat BMW’ye esas şöhreti
getiren model 1936’da çıkan 328 olur; bu otomobil yarışlarda da başarı kazanır.
Ne var ki İkinci Dünya savaşının çıkmasıyla, BMW fabrikaları
kaynaklarını daha çok savaş ihtiyaçlarına yöneltir. Otomobil üretimi durma
noktasına gelir.
Savaş bittiğinde ise fabrika tarumar haldedir; %60’ı
bombalarla yıkılmıştır. Ve en kötüsü, fabrika ikiye bölünen Almanya’nın
doğusunda kalmıştır…
Ancak yine de fabrikada otomobil imal etmeye yetecek kadar
makine ve altyapının sağlam kaldığı görülür; ve sosyalist Doğu Alman yönetimi
bu fabrikada BMW marka otomobiller üretmeye devam etme kararı alır.
Bugün BMW, pek çokları için narsist, agresif yuppiliğin,
sportif şıklığın, gücün ve hızın, ve en genel anlamda rekabetçi, kapitalist Batının
sembolüdür. Ne var ki, savaşın bitiminden 1952 yılına kadar üretilmiş tüm BMW
otomobiller, Doğu Alman Eisenach fabrikasında üretilmiştir…
İlk önce 321 ve 326’yı üretmeye devam ederler; bu 1950’ye
kadar sürer. 321 modeli Sovyetler Birliği, İsveç, Belçika ve İsviçre’ye ihraç
edilir. Hatta bazı 321’ler Batı Almanya’ya sızmayı bile başarır. İlk savaş
sonrası, Doğu Alman tasarımı ise, 340 modelidir
(1949 -1951). Bunu 1951 yılından üretimin sonlandığı 1955’e kadar üretilen
340-2 modeli izler. Dönemin Amerikan otomobilleri ile rekabet edebilecek
nitelikte çizgileri olan 342 ve 343 ise, prototip aşamasında kalır ve BMW
operasyonun sonlanmasıyla birlikte gün yüzü görmeden rafa kalkar.
Savaştan önce, BMW motorsiklet üretimini Münih’te, otomobil
üretimini ise Eisenach’ta yoğunlaştırmıştır. Eisenach fabrikasının kaybı
başlangıçta Batı Alman BMW’yi elinde kalan motorsiklet işine odaklanmaya iter. Fakat Doğu Almanya’daki fabrikanın BMW
amblemi ve markası ile otomobil üretmeye devam etmesi, Batı’da BMW’yi rahatsız
etmektedir. Üretmedikleri arabalar için kendilerinden yedek parça ve servis
desteği isteyen kullanıcılar durumu daha da çekilmez kılmaktadır.
Siyasi durum netleşene kadar yapacak pek bir şey yoktur.
Özellikle savaş sırasında Nazi rejimine hizmet etmiş üreticilere o dönemde zaten
hiç iyi gözle bakılmamaktadır.
Fakat bir sure sonra işler değişir. Batı Almanya, Amerikan
yardımı ile ekonomik olarak tekrar ayağa kalkıp güçlendiğinde, BMW de, doğudaki
kardeşine yüklenecek gücü bulur kendinde. Öncelikle Batılı BMW de otomobil
endüstrisine yeniden giriş yapar. 1951’de BMW 501 piyasaya çıkar. Ayrıca
Düseldorf’ta bir mahkemeden BMW markasının kullanım hakkının Münih merkezli
şirkete ait olduğuna dair karar çıkartılır. Bunun sonucunda, Eisenach firması
1952 yılında, ürettiği arabaların markasını BMW’den EMW’ye çevirir (Yani “Bayerische
Motor Werke” yerine, “Eisenach Motor Werke” olur). Amblemdeki mavi rengi de
devrimin güzel kırmızısına çevirirler.
Sonuçta 1955’te üretim tamamen sonlanana kadar 21.249 adet BMW/EMW
340 modeli üretilir ve bunların 8510 tanesi ihraç edilir. İhracat Finlandiya,
SSCB, Danimarka, Norveç, Polonya, Belçika ve Yunanistan’a yapılır.
Ancak 1950’lerin ortasına gelindiğinde Doğu Alman hükümeti
iç pazara odaklanmak, halk ve işçiler için küçük ve ucuz arabalar üretmek
yönünde karar alır. Bunun sonucu olarak BMW/EMW gibi ihraç pazarına ve içerde
de devlet seçkinlerine hitap eden lüks araçları üretmekten vazgeçer.
Kaynak: