15 Aralık 2008 Pazartesi

Lesney Kadınları

Sanco'nun bundan bir önceki yazısında kısaca değindiği bir konu, bana saygılarımı sunmam gereken "Lesney Kadınları"ni hatırlattı. Lesney Kadınları derken öncelikle tabii ki küçüklüğümüzde yakın çevremizde bulunan, ille de çocuğa cinsiyetçi kalıplar aşılamayan, eğitsel oyuncaklar alacağım diye pedagoji canavarı kesilmek yerine, ne yapıp edip biryerlerden bulup bize Matchbox arabaları hediye alan o saygıdeğer, eli öpülesi, yanakları sıkılası "suç ortağı" teyzeleri, ablaları kastediyorum. Babaları, abileri ve diğer büyükleri dışarda bırakıyorum, zira onlar zaten kendilerinden beklenen görevi yerine getirip bizlere sürekli Matchbox tedarik ediyorlardı... Anneler ise hepten konu dışı. Onların görevi, sanki büyüdüğümüze kanaat getirebilecekleri ilk fırsatı kollayıp, o canım matchbox'larımızı eşin dostun bizden küçük çocuklarına vermek, ya da daha kötüsü bir punduna getirip "atarak" onlardan tamamen kurtulmak gibiydi. Kısacası, istisnalar bir tarafa, anneler bir numaralı matchbox düşmanlarıydı.

Benim Lesney kadınım canım Serpil halamdı. 1970'lerde ve 1980'lerin ilk yıllarında Antep'te çalışırdı (evet "Antep" diyorum zira eski ve gerçek Antepliler, her ne kadar 'onore edici'de olsa Gaziantep demeye pek alışamamıştır). Bilindiği ya da tahmin edilebileceği gibi, 1970'lerde Türkiye'de pek çok emtianın ithalatı yasaktı; Matchbox'lar da yasal olarak ülkeye girip, dükkanlarda satılamıyordu. İşte Antep o yıllarda, kaçak mallar satan dükkanların olduğu "pasajları" ile meşhurdu - bunlar bence bugünün gözüyle bile gerçekten görülmeye değer yerlerdi (bkz. "kirli çıkı"). Halam, Ankara'ya her ziyarete gelişinde mutlaka birkaç tane Matchbox otomobil getirirdi. En harika modelleri seçmek konusunda özel bir yeteneği vardı. Öyle, "hmm şu parlak, janjanlı olan modeli alayım, çocuk sever" kolaycılığına kaçmadan, neyi kime aldığını bilerek seçerdi modelleri. Bir getirdiği modeli bir daha almayacak kadar da görsel hafızası vardı. Bu yıllar boyunca, belki 100 taneye yakın Matchbox arabayı bana halam kazandırmıştır. Kendisi artık emekli oldu ve Ankara'da yaşıyor. Matchbox çılgınlığımızın üzerinden 20-25 yıl geçti. Ama artık koleksiyon amaçlı topladığım modellere bugün beraber baktığımızda, "şundan sende vardı; şunun sarısından sana getirmiştim" diye, hepsini hatırlıyor. Bu yüzden ona bir saygı ve minnet ifadesi olarak, hayatımın "Lesney kadını" halamı bu yazıyla selamlıyor ve bana ilk getirdiği modellerden birini (yıllar sonra yeniden sahip olduğum bir tanesini diyelim) burada yayınlıyorum.




Tabii, bizim hiçbir zaman tanıma fırsatı bulmadığımız Lesney kadınları da vardı. İşte Sanco'nun yazısında kısaca onlara değiniliyordu. Onlar Lesney'nin piyasada lider olduğu yıllarda, özellikle montaj bölümünde çalışan 2000'e yakın teyze-ablaydı. Aşağıda Bruce ve Diane Stoneback'in kitabından aldığım iki resimde onları görebilirsiniz. İlk resim o yıllarda montaj hattında çalışan kadınları gösteriyor (evet, dikkatli gözler süpervizör'ün erkek olduğunu hemen fark etmiştir). İkinci resimde ise modellerin üzerine yapıştırma desenleri ("decals") uygulayan bir "fabrika kızını" görüyoruz. Teyzelerin ellerinden, ablaların yanaklarından öperek, bizi bu minyatür dünya ile buluşturdukları için teşekkür ediyorum.



Kaynak: Stoneback, Bruce and Diane Stoneback. Matchbox Toys. London: Eagle Editions, 2002.

1 yorum:

seda dedi ki...

Bir 6-7 yıl öncesine kadar her yaz o pasajları gezdim Antep'te, ancak hiiiiiiiiiiiç dikkatimi çekmedi matchboxlar, zira ilgim yoktu :)Halen toplamak gibi bir ilgim yok -zaten bu saatten sonra artık zorlamaya döner- ama bu blogu okumayı sevdim. Aren Hocam var diye geldim, ilginç şeyler öğrendim. Koleksiyoncuların maceralarını dinlemek güzel de koleksiyon yapmak zor ve yorucu, o sebeple izlemeyi tercih ediyorum ben.